20. Januar 2023 Von hervele

PEYGAMBERLİĞİN DELİLLERİ – AKLİ DENGE DELİLİ

Peygamberlik davasına girişen insanın:

  • ya aklından zoru vardır,
  • ya bir menfaat peşindedir
  • ya da gerçekten bir peygamberdir ve Allah tarafından vazifelendirilmiştir.

Peygamberimize itiraz edenler onun ahlakında bir pürüz bulamayınca aklına itirazlar yöneltip inkârlarını gerekçelendirmeye çalışırlar. Evet o yalancı değildi, söyledikleri hep insanların iyiliği içindi, fakat kendisinin peygamber seçildiğini zannetti/yanıldı/akli dengesi yerinde değildi şeklinde itirazlar ileri sürüyorlar.

Kur’an bu tür itirazları da birçok ayette cevaplandırmıştır, zira o dönem inkârcıları da benzeri şeyleri iddia ediyorlardı. (Onlara) de ki: Size bir tek öğüt vereceğim: Allah için ikişer ikişer ve teker teker ayağa kalkın, sonra da düşünün! Arkadaşınızda (peygamberde) hiçbir delilik yoktur! O ancak şiddetli bir azap gelip çatmadan evvel sizi uyaran bir peygamberdir. (Sebe suresi, 46. ayet)

Hz. Peygamberin hayatı bu konuda da bu inkârcıların iddialarının aksini ispatlıyor. Akli dengesi yerinde olmayan bir insanın hayatı Hz. Muhammedin hayatı gibi olamazdı. Onun hayatı akıl bakımından da(sadece ahlaki bakımdan değil) onun insanlığın zirvesinde olduğunun en açık kanıtıdır.

Hz. Muhammed birçok olayda üstün bir siyasi basiret sergilemiş, gerçekten çok kısa sayılabilecek bir zaman zarfında (23 sene) bütün putperest Arabistan’ı İslam’a kazandırabilmiştir. Medeniyetten uzaklaşmış, kendi başına buyruk, putperestliğin asırlardan beri kökleşmiş bir inanç olduğu bir toplumu böylesine ikna edip onları insanlığın örnek alabileceği kıvama getirmesi gerçekten güçlü bir akıl, deha ve zekayı gerektiren bir olaydır.

Bir Batılı Müslüman olmayan yazar dünya tarihinde etkili olmuş 100 tane insanı incelemiş ve onları etki derecesine/dünyayı değiştirme derecesine göre bir sıraya koymuş ve birinci sıraya Hz. Muhammed (a.s.)’i yerleştirmiştir. Bu insanların arasında (Newton (2. sıra), Buddha(4. sıra) Einstein (10. sıra), Lenin (15. sıra), Darwin (17. sıra), Napoleon (34. sıra), Edison (38. sıra) ve daha nice tarihin tanıdığı simaları/dahileri/usta siyasetçi/bilim adamları vardır. (Kaynak: Kleines Handlexikon, Werner Lenz, 1980, S. 113).

Akli dengesi yerinde olmayan bir insan dünya tarihinde bu kadar etkili olabilir mi? Bu mümkün mü? Eğer mümkünse o zaman akıllıların akıllarından bu sefer şüphe etmek lazım.

Akli dengesi yerinde olmayan bir insan tarihte böylesi bir medeniyete imza atamazdı: İslam Avrupa’ya egemen olsaydı ne olurdu‘ sorusunu inceleyen bir belgeselde şöyle denmektedir: İSLAM AVRUPA’YA EGEMEN OLSAYDI RÖNESANS 200 YIL ÖNCE GELİRDİ (Prof. Peter Heine)

https://www.ardmediathek.de/phoenix/video/dokumentationen/was-waere-wenn-der-islam-europa-erobert-haette/phoenix/Y3JpZDovL3dkci5kZS9CZWl0cmFnLWIxZmQ3MDczLWZiYTUtNDczMy1hOWZiLWZjMjkzNzQ2MTMzOQ/

Paylaş