Çelişki İddiası: Al-i İmran 133 – Hadid 21 [Cennetin genişliği ne kadardır?]

Ali İmran 133: Rabbinizin bağışına, genişliği göklerle yer arası kadar olan ve Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için hazırlanmış bulunan cennete koşun. 

Hadid 21: Rabbinizden bir bağışlanmaya ve eni, gökle yerin genişliği kadar olan, Allah’a ve Resulüne inananlar için hazırlanan cennete yarışırcasına koşun. İşte bu, Allah’ın lütfudur. Onu dilediğine verir. Allah, büyük lütuf sahibidir. 

Eleştiri:

Ali İmran 133 ‚göklerle yer kadar‘ derken, Hadid 21 ‚gökle yer kadar‘ demektedir.

Cevap:

Bu tür ifadeler bir benzetmedir. Hayalimizde cennetin büyüklüğüne dair bir tasavvur oluşması için bildiğimiz, gördüğümüz nesnelere benzetilmektedir. Benzetmelerde esas olan milimetrik olarak ölçülerin bire bir örtüşmesi değildir. Böyle bir amaç hiçbir dilde hiçbir benzetme sanatında gözetilmez. Kuran’da niye gözetilsin?

Kuran’ın bu tür ifadelerini diyagramatik anlatım tarzı olarak tarif edebiliriz. Örneğin bir metronun içinde duvarlarda metro hattının duraklarının isimleri yazılır. Böylece hangi istasyondan sonra hangi durağın geleceği bilgisini alırız. Orada ismi geçen durakların arasındaki mesafe hep aynıdır. Oysa realitede durakların arasındaki mesafe km olarak hep farklı olmasına rağmen kimse buradaki durakların arası yanlış belirtilmiş diye eleştiride bulunmaz, zira bilir ki, o diyagramdaki maksat bunu milimetrik olarak yansıtmak değildir. Cennetin büyüklüğü ile ilgili tasvirleri de böyle okumak gerekir. Gök ve yer kadar büyük demekle, göklerle yer kadar büyük demek arasında verilmek istenen mesaj açısından fark yoktur. Her ikisi de insanın zihninde ‚muazzam bir büyüklüğe‘ delalet etmektedir. Maksat o büyüklük tasavvurunu oluşturmaktır.

Paylaş