Nesnel Eleştiri ve Dezenformasyon

Çağımız dezenformasyon çağı. Algıların olguların önünde gittiği bir zaman diliminde yaşıyoruz. Önyargılı insanların işine geldiği için dezenformasyon bu kadar çok yayılabiliyor, çünkü birbirini besliyorlar.

Nesnel eleştiri, eleştirilen nesnenin hakikatine aykırı olmayan eleştiridir, yani nesne hakkında doğru bilgilere dayalı olması lazım.

Eleştiri doğru bilgi üzerine yapılır, çarpıtılmış bilgilere dayanarak yapılan eleştiriler eleştiri değil dezenformasyondur.

İslam’a yönelik yapılan eleştirilerin çoğu yanlış, eksik, bağlamından koparılmış bilgiye dayalı eleştirilerdir. Mevzuyla ilgili doğru, eksiksiz ve bağlamından koparılmamış olsa eleştirilebilecek bir şey de kalmaz. İslam’da her hükmün bir amacı, hikmeti ve illeti bulunuyor. Ayrıca bazı hükümler belli toplumsal şartlara bağlanmıştır. Şartlar yerine gelmediğinde hüküm de uygulanmıyor vb. bilgilerin eksik olması durumunda yapılacak değerlendirmeler tek taraflı ve önyargılı olmaktan kurtulamayacaklar.

Örnek: 4 kadınla evlilik.

Buradaki eleştiri Kuran’ın erkekleri kayırdığı ve onların zevk sefası için bu düzenlemenin getirildiği yönünde. Oysa adı üstünde ‘evlilik’. Evlilik başlı başına bir yükümlülüktür. Ev geçindirme, iaşe temini, çocukların bakım ve eğitimi vb. nice sorumluluk ve külfet yüklenmek demektir. Ayrıca bu evliliklerin arasında ‘adalet’ şartı getirilmiştir. Erkek dilediği gibi bu evlilikleri sürdüremez. Adil olmak zorunda. Yine ayetin sonunda ‘tek evlilik’ tavsiye edilmektedir. Kuran’ın tercihi tek evlilik yönündedir. Seçenek olarak dört kadına kadar evlenebilirsiniz denilmektedir. Bir evliliği bile sürdürmenin ne kadar büyük bir külfet ve stres işi olduğunu düşündüğümüzde birden fazla evliliğe teşebbüs eden bir kişinin hem yükü hem sorumluluğu çok daha fazla artmış olacaktır. Bütün bu bilgiler ışığında bakıldığında konunun dezenformasyon kampanyalarında işlendiği gibi olmadığı görülür.

Kaldı ki yapılan eleştirinin temeli de sağlam değil. Zira eleştirenler Peygamberin gerçek peygamber olmadığından yola çıkıyorlar ve erkeğin cinsel zevk sefasına değer verildiğinden bahsediyorlar. Şu soruları neden kendilerine sormazlar: Madem erkek kayırılıyor, neden bu dinde zina haram kılınmıştır? Erkeği kayırmanın yegane yolu zinayı serbest bırakmaktır. Amaç cinsellik ise. Madem erkek kayırılıyor, neden evlilikte adalet şartı getirilmiştir?

İslam erkeğin cinsel keyfi için dizayn edilmiş bir din olsaydı zinayı haram kılmazdı. Zina bir yana erkeklere ‘gözlerinizi harama bakmaktan sakındırın!’ demezdi.

Kısacası, İslam’ı eleştiren insanların çoğu önyargı ve dezenformasyon mağdurular.

Paylaş