Giriş – Kuran’da Çelişki İddiaları
Kur’an hakkında iyice bilgi sahibi olmayan okuyucu, bazen ayetler arasında tenakuz olduğunu sanabilir. Mühim olan böyle zannedenlerin bulunması değil, izahı yapılamayacak meselelerin bulunmamasıdır. Zira ayetleri yanlış anlamaktan kaynaklanan böyle şeylerin olması tabiidir. Bu ayetin değil onu yanlış anlayanın problemi. Böyle yanlış anlamalar şu sebeplerden ileri gelebilir:
- Ayette bildirilen meselenin çeşitli safhalarının bulunması. Mesela insanın yaratılışı böyledir: Topraktan (Ali İmran, 59), balçıktan (Hicr, 26), kupkuru balçıktan (Rahman, 14), nutfeden (Nahl, 4) yaratıldığının bildirilmesi bir çelişki olmayıp, insanın yaratılışının muhtelif/değişik safhalarını/basamaklarını bildirmek içindir.
Ayetler ayrı ayrı yerlerde hem a, hem b, hem c’den bahsedebilir. Bu bir çelişki değildir.
- Konu farklılığı söz konusu olabilir. Mesela ‘Eğer kadınlar arasında adaleti gerçekleştiremeyeceğinizden endişe ederseniz, bir kadınla evlenin.’(Nisa suresi 3. ayet)
Bu ayet ile ‘Ne kadar isteseniz de karılarınız arasında adalet yapamazsınız.’Nisa suresi 129. ayeti arasında tenakuz yoktur. Her birinde başka konulardan bahsedilmektedir. Birincisinde zahiri haklar, hukuki durum, ikincisinde ise kalbde duyulan temayül/sevgi söz konusudur. (‘Allah insanın göğsünde iki kalp yaratmadı’)
- Bir madalyonun iki yüzü gibi aynı konunun iki ayrı yönü bulunabilir. Kader konusu gibi
- Ayette hakiki veya mecazi mana ihtimali bulunabilir. Mesela ‘ Kıyamet günü insanları sarhoş görürsün, oysa sarhoş değilllerdir.’ (Hacc suresi 2. ayet) Bu ayette geçen ‘sarhoş’ kelimelerinden birincisi mecazi, ikincisi ise hakiki anlamda kullanılmıştır. Yani kıyamet günü bugün bildiğimiz manada insanlar sarhoş olmayacaklar, fakat kıyametin dehşetinden dolayı sarhoş gibi sendeleyecekler, ne yaptıklarını bilemez olacaklar.