Köleliği ‘Onaylama’ Eleştirisi

90/12-13 ayeti vb. ayetler Kuran’ın kölelik kurumuyla ilgili hedefini ortaya koymuyor mu? İnsaflı bir Kuran okuyucusu bu tür ayetleri görmezlikten gelmez. Köleliği din getirmedi. Onu tedricen ortadan kaldırmayı hedeflemiştir. Kuran’ın genel manasından bu ortaya çıkar…Köleliği savunan bir düzen neden bir köleyi bir suçun cezası olarak azad ettirsin. Bu düzenin devam etmesini düşündüğüne göre???

Konuya bir de şu açıdan bakmak gerekir: Allah dilerse ol der bütün insanlık müslüman  olur. Biz de burada birbirimizle tartışmazdık. İmtihan dünyasında insanın değişmesi bir sürece bağlanmıştır. Bazı konular birden, bazıları aşama aşama uygulanır. Kuran’ın eğitim metodunda bu var. İçkinin kaldırılması da aşama aşama olmuştur. Kuranın bütününden köleliği kaldırmak istediği açık ve net. Eğer insaflı iseniz en fazla köleliği kaldırma konusunda metodunun yanlışlığını, gereksizliğini eleştirebilirsiniz. Ama köleliğe izin verdi, köle edinin, köle edinebilirsiniz, uygulamayı onaylıyor demiş şeklinde bir iddia haksız ve insafsızdır.

Kuran’ın nazil olduğu dönemde son noktanın konulmamış olması, bunu insanların kendi elleriyle yapmasının beklendiğinden dolayıdır. Ancak tarihte insanların bekleneni yapmaması onların sorunu. Allah namaz kıl diyor, insan kılmıyorsa, insanın sorunu.

İmtihan dünyasında her eylemden insan sorumlu tutulacaktır. Bugün de bir Müslüman Kuran ‚adil ol‘ dediği halde zulum yapıyorsa suçu Kuran’a mı Müslümana mı atarsınız?

Bununla birlikte medeniyetler arası tarihi mukayese yaptığınızda UYGULAMALAR AÇISINDAN İSLAM MEDENIYETİ AÇIK ARA diğerlerine ve bugünkü Batı medeniyetine de üstün gelir. Batılıların yaptığı bir belgeselde İslam Avrupa’ya egemen olsaydı ne olurdu sorusu inceleniyor. Peter Heine şu cevabı veriyor: İSLAM AVRUPA’YA EGEMEN OLSAYDI RÖNESANS 200 YIL ÖNCE GELİRDİ.

Bunu insaflı bir gayri müslim itiraf ediyor, ortada tarihi bir hakikat olmasa kimse böyle bir itirafta bulunmaz. Pozitivist önyargılarla bu hakikatler değişmez. Dolayısıyla dini eleştirin, ama insafı elden bırakmadan, tarihi ve teorik hakikatleri takdir ederek, yiğidi öldür hakkını yeme misalindeki gibi…

Paylaş