Boşama hakkı sadece erkeğe mahsus ve sınırsız bir hak değildir. Kadın da erkek gibi boşama hakkına sahiptir. Ayrıca boşanmanın şahitler huzurunda olması gerekir.
Ayetlerin hiçbirisinde “boşama sadece erkeğe ait ve sınırsız bir haktır” denmemektedir. Bu genelleme sadece İslâm’ı ne pahasına olursa olsun tenkit etmeyi kafasına koymuş olanların zihinlerinde mevcuttur ve bu önyargılı düşünce haksız yere Kur’ân’a yamanmak istenmektedir.
Ayetler, boşanmayla ilgili farklı durumlarda erkeğin ne gibi yükümlülükleri olduğunu ele almaktadır. Zira boşanma durumunda kadının lehine olarak erkeğe pekçok yükümlülük yüklendiği halde, kadına hemen hiçbir yükümlülük yüklenmemiştir. Bu sebepledir ki, âyetlerin boşanma ile ilgili hukuki ve ahlaki bir takım yükümlülüklerin muhatabı olan erkeğe hitap etmesi kadar tabi birşey olamaz.
Kısaca ifade etmek gerekirse bu âyetler boşama hakkının sadece erkeğe ait olduğunu ve dolayısıyla erkeğin kadına üstünlüğünü ortaya koymak için değil, boşanma durumunda erkeğin yükümlülüklerini belirlemek için gönderilmiştir. Kadının boşanma sonucunda ortaya çıkan hemen hiçbir maddi yükümlülüğü bulunmadığından -ki bu kadının erkeğe nazaran avantajlı bir konumda olduğunu da gösterir- âyetlerde kadına hitap edilmesine gerek kalmadı.
Kaynak: İslami Araştırmalar Dergisi Kadın Özel Sayısı, M. H. Kırbaşoğlu makalesi