AGNOSTİSİZM VS. TEİZM
Agnostisizm ‘bilinemezcilik’ demektir. Mutlak hakikat konusunda kesin bilgi sahibi olamayacağımızı iddia eder. Örnek olarak Tanrı var da demez, yok da demez, bilmiyorum der.
Agnostisizmin temel yaklaşımı o kadar sakat değil. İnsan tek başına kainatın ve hayatın anlamını kendi aklıyla çözemez. Dolayısıyla hakikati bilemez.
Ancak Tanrının varlığını, Peygamberlik kurumunun varlığına dair ciddi ipuçları, işaretler, indirek(dolaylı) bile olsa deliller varsa bu durumda dogmatik bir şekilde agnostisizmde ısrar etmenin bir manası yok.
Dolayısıyla aynı akıl bazı ipuçları keşfedebilir, bu ipuçlarının tesadüfi olamayacağı sonucuna varabilir, bunlar akli işlemlerdir, akıl yürütmelerdir. Tesadüfü dışlayabilir elde ettiği bulgulara dayanarak. Bu bulgu ve örnekler tek tük değilse, yığınlarca böyle işaretler varsa o durumda hakikatin Tanrıda olduğunu ve Tanrının insana bildirimde bulunabileceğine hükmedebilir, bunda yadırganacak bir durum yok. Böyle bir karar ve durum karşısında, ‘biz bilemeyiz, biz bilemeyiz’ diye dogmatik bir söylem tutturmanın kendisi komik kalır.
Yani agnostik olan bu iddialarla daha ciddi ilgilenmeli, geniş bir araştırmadan sonra bu bilgilerin, bu ipuçlarının ciddiye alınamayacağına yüzde yüz kanaat getirdikten sonra agnostikliğinde ısrar edebilir.