OLAĞANÜSTÜ BAŞARI DELİLİ (4)
Olağanüstü başarının analizi:
7. Pes etmek ya da uzlaşmak için var olan sebepler son derece ikna ediciydi: Karşısına aldığı bu denli büyük güce ve kendi güçsüzlüğüne rağmen ilk etapta izleyeceği politika uzlaşı olmalıydı. Günümüzde güçlü ve büyük devletler bile onca gücüyle yine kendi denklerine karşı çekinir, geri adım atıp uzlaşı arar ve taviz verir. Ama Hz. Muhammed, dini tebliğ ederken hiç bir kabileyle, devletle, Roma’nın, Perslerin sultanlarıyla uzlaşmayı kabul etmedi, sayısal azlığına rağmen dini emir ve yasaklardan bir kere bile taviz vermedi. “Bu dini ben uydurmadım, Allah’ın vahyidir” diye geri adım atmadı. Bu dik ve tavizsiz duruş psikolojik tahlil yapanlar için O’nun Peygamber oluşuna önemli bir alamettir.
8. VII. Yüzyılın ayetleri asırlara meydan okudu: Tüm bu büyük mücadele ve kargaşa altında ayetler iniyordu ve Kur’an’ın içinde sosyoloji, felsefe, astronomi gibi pozitif bilim dalları tarafından incelendiğinde hurafeye rastlanmıyor. Hâlbuki o dönemde bilimsel bilgide gelişmiş seviyede olan Sümer yazıtlarında bile doğa hakkında pozitif bilimlerce yanlışlanmış hurafe inançlar mevcuttu. Yine Kur’an’ın benzerinin getirilemeyeceği ayeti kıyamete kadar geçerlidir ve hala getirilmiş değildir. Bu; büyük, kendinden emin ve ciddi bir düello davetidir ve muhatap okuma-yazma bilmeyen bir Zattır! Sizce bu daveti O yapmaya cesaret edebilir mi!
9. Değişim için tesir gücü tarihte eşsizdi: Kavminin bozuk ahlakını okyanusların dibinden dağların zirvesine çıkardı. Öğretilerine tabi olununca insan yaşamına ve varoluşsal sorunlara anlam, aile ve toplum yaşamına kardeşlik ve huzur geliyordu. Devlet, medeniyet ve bilimsellik gelişiyordu. Hakikaten Kur’an’a tabi olmuş Selçuklu, Osmanlı, Abbasi gibi devletlerin dine en çok sarıldığı dönemleri bilimsel seviyede, siyasette ve toplumsal ahlakta en parlak dönemleri haline gelmişken, dinden uzaklaştığı dönemler çöküşe geçtikleri, hurafelere dalındığı ve ahlaki olarak yozlaştığı dönemler olmuştur.