Kur’an’ın Edebi Mucizesi

Eğer kulumuza indirdiğimizden şüphedeyseniz, bu durumda, siz de bunun benzeri bir sûre getirin. Ama yapamazsanız -ki kesin olarak yapamayacaksınız- bu durumda ateşten sakının. (2/23-24).

Mekke’de Arap dili şiir, üslûp ve hitabetin en yüksek derecesine ulaştığından Hz. Peygamber’e mucize olarak Kur’an verilmiştir. Kuran belağat (sözü sanatsal ve etkileyici kullanmak), nazım (söz dizimi) ve stil açısından döneminin edebi seviyesini aşarak beşer sözü olmadığını ortaya koymuştur. Çünkü Araplar edebi açıdan Kuran’a benzer etkide bir söz söyleyememişlerdir. Ayetin meydan okumasına cevap verememislerdir. Bu meydan okuma 1400 yıldır devam ediyor.

Oryantalistler 200 senedir Kuran’da hata, çelişki bulmaya çalışıyorlar. Eğer Kuran beşer sözü olsaydı onun benzeri bu zaman zarfı içinde ortaya konulurdu.

„20. Yüzyılda Oxford Üniversitesi Arap dili ve edebiyatı hocalarından Prof. Hawi bunu gerçekleştirmek isteyenlerdendir. Hristiyan Arap asıllı olan ve büyük bir şair olarak da tanınan Prof. Hawi bunu başaramayınca bu çalışmadan vazgeçtiğini kardeşi olan felsefe profesörü Sami Hawi’ye anlatmıştır. O da ben doktoramı yaptığım zaman bana aktarmıştı.“ (Prof. Alpaslan Açıkgenç, Bilgi Felsefesi, s. 248).

Kuran’a imanı sarsmanın en etkili yolu buradaki meydan okumaya cevap vermektir. ‘Ki kesin olarak yapamayacaksınız’ sözü gelecekle ilgili bir haberdir ve bu haber de doğrulanmıştır, tarihi bir hakikat olarak.

200 kg kaldıran bir halterciyi düşünün. Siz bunu kaldırdınız, önümüzdeki 1400 sene boyunca 200 kg kaldıran bir başkası çıkmaz mı?