Kur’an’ın Çelişkisizliği
Hiç kuşkusuz bir insanın iddiasında haklı olup olmadığı, onun sözlerinin çelişkiden uzak oluşuyla ölçülür. Hakikatın en belirgin özelliği çelişkiden uzak oluşudur.
‘Hâla Kur’an üzerinde gereği gibi düşünmeyecekler mi? Eğer o, Allah’tan başkası tarafından gelmiş olsaydı onda birçok çelişkiler bulurlardı.’ (4/82).
Müşrikler, Kur’an’da çelişki bulmayı herkesten daha çok istemişler, bu hususta ciddi bir iddiada bulunamamışlardır. Eğer onların nazarında Kur’an’da bir tutarsızlık olsaydı, onun peşine düşer ve mutlaka dile getirirlerdi, çünkü başka konulardaki itirazlarını sürekli dile getiriyorlardı.
Bir insan oturup masa başında iki sene içinde bir kitap yazsa içinde çelişki olma ihtimali daha zayıf olur. Çünkü iki sene içinde yaşayacağı ve fikirlerinde kendisini çelişkiye sürükleyecek hadiselerin sayısı azdır.
Buna karşılık 23 senelik yoğun mücadelelerle geçen bir hayatta Peygamber, hiç bir zaman sözlerinde çelişkiye düşmemiş, dün söylediğini bugün yalanlamamış, yaşadığı acı olaylar, yakınlarının, sevdiklerinin ölümü, işkencelere uğramaları, sıkıntı çekmeleri vb. normalde insanları derinden etkileyen ve fikirlerinde kişiyi çelişkiye düşüren hiç bir olay onu etkilememiştir. Halbuki böyle bir hayatın içinde bir çok çelişkilerin de dışarıya vurması gerekirdi, eğer Kur’an bir beşer sözü olsaydı. Çünkü beşer sözü beşerin zaaflarını üstünde taşır, beşeri etkileyen olaylar sözlere de etki yapar.